dunyadavan.com

Van, tarih boyunca hem stratejik konumu hem de köklü kültürel mirasıyla Doğu’nun incisi olarak anılmış, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış özel bir şehir. Bu özel konumun, çağın gerektirdiği dinamiklerle bütünleşmesi ve halkın refahını önceleyen bir yönetim anlayışıyla buluşması; kentimizin kalkınması adına hayati önem taşımaktadır.

AK Parti Van İl Başkanlığı’nın başlattığı “Ortak Akıl” yaklaşımı, bu yönüyle kıymetli bir adımdır. Kentin sorunlarına çözüm üretmede sadece bürokratik değil, toplumsal bir seferberlik başlatma niyeti oldukça yerindedir. Sivil toplum kuruluşlarının, resmi kurumların ve toplumun çeşitli katmanlarının sürece dahil edilmesi bu girişimi daha da anlamlı kılar.

Ancak burada dikkat çekilmesi gereken önemli bir husus vardır: Ortak akıl, ancak katılım tam olduğunda, adaletle ve tarafsızlıkla yürütüldüğünde gerçek anlamına ulaşır. Farklı görüşlere, farklı dünya bakışlarına sahip tüm kesimlerin eşit düzeyde temsil edilmediği bir yapının “ortak akıl” kimliği taşıması zordur. Bu nedenle; kentteki büyük-küçük tüm siyasi parti temsilcilerinin, STK’ların, akademik çevrelerin, gençlerin ve hatta çocuk komitelerinin sürece dahil edilmesiyle gerçek anlamda demokratik, katılımcı ve kalıcı bir model kurulabilir. Aksi takdirde, bazı kesimlerin dışlandığı bir yapı; iyi niyetle atılan adımların gölgede kalmasına yol açabilir.

İl Başkanı’nın görevi devraldığı ilk günlerde dile getirdiği “torpilcilik ve adam kayırmaya son” şeklindeki açıklaması toplumda büyük bir umut yaratmıştı. Bu açıklama, yıllardır kronikleşmiş olan liyakat eksikliğine karşı verilen bir umut sözünü temsil ediyordu. Ancak bugün geldiğimiz noktada; genç işsizliğin hala kentte ülke ortalamasının üstünde seyretmesi, bazı kişilerin birden fazla kamu görevinden maaş alması ve belli grupların kamu kaynaklarından orantısız fayda sağlaması, bu sözlerin pratikte tam karşılığını bulamadığını düşündürmektedir.

Yine de, İl Başkanının şahsi geçmişi, iş insanı kimliğiyle tanınan duruşu ve haksızlığa karşı tavır alabilme cesareti, bu sorunlara karşı samimi bir mücadele verdiğine olan inancı korumamıza vesile olmaktadır. Ancak bu mücadele tek başına yeterli değildir. Bu kent, sadece bir kişinin çabasıyla değil; topyekûn bir değişimle, sistemli bir şeffaflıkla ve halkın tüm kesimlerinin katılımıyla yükselebilir.

Van’da yapılmak istenen hizmetler, özellikle dezavantajlı bölgelerde yaşayan vatandaşların ihtiyaçlarını gözetmesi açısından çok kıymetlidir. Kentin en ücra noktalarına ulaşılarak, halkın doğrudan dinlenmesi ve çözüm üretilmesi, siyaset adına atılmış en doğru adımlardan biridir. Lakin bu niyetin sürdürülebilirliği, uygulamadaki eşitlik ve adaletle ölçülür. Siyasi kimliğe göre değişen yaklaşımlar, halkın güvenini sarsar; şeffaf ve denetlenebilir bir sistem ise bu güveni pekiştirir.

Sonuç olarak; Van, sadece hizmetle değil, adaletle, kapsayıcılıkla ve liyakatle yükselebilir. AK Parti Van İl Başkanlığı’nın ortaya koyduğu vizyon; eksik kalan ayaklar tamamlandığında, sadece bu dönemin değil, gelecek nesillerin de takdirle anacağı bir mirasa dönüşebilir. Bu noktada bizler; hem destekleyen, hem yol gösteren, hem de gerektiğinde yapıcı eleştirilerle katkı sunan bir anlayışla bu sürece omuz vermeye hazırız. Çünkü inanıyoruz ki: “Dert taşıyanlar, yol alır; davası olanlar, dertlenir.” Van’ı seven herkesin ortak derdi de ortak hedefi de bellidir: Adil, üretken ve umut dolu bir Van inşa etmek.